Tayland’da Budizm’den önceki yaygın inanış biçimi olan animizmin etkilerini, günümüz Tay toplumunda halen yoğun bir biçimde gözlemlemek mümkün.
Türkiye’de kimi şamanist adetlerin İslam dini ile yan yana yaşıyor olması gibi, animist adetler de Budizm ile yan yana yaşamaya devam ediyorlar.
İlkel toplumların en yaygın inanış biçimlerinden olan animizmde, sadece insanlarda değil, canlı veya cansız her türlü nesnede ruhların barındığına inanılır. Bu ruhların mutlu edilmedikleri takdirde insanlara zarar verebileceklerinden korkulur.
Tayland’da animizm inanışının en önemli göstergesi olan Ruh Evleri hemen her ev ve dükkanın dışında görülebilir. Bu kuş kulübesi benzeri yapılar, evlerin üzerine inşa edildiği arazide önceden yaşayan ruhlar için tesis edilirler. Bu sayede, ruhların insanların yaşadığı evlere gelerek problem çıkartmayacaklarına ve ev halkını koruyacaklarına inanılır.
Ruhları mutlu kılmak için bu yapılara düzenli olarak olarak tütsü, yiyecek ve içecek gibi adaklar adanır. Ev halkı ve önünden geçen insanlar ruhları selamlamaya özen gösterirler. Bir konuk evde yatıya kalacaksa, öncelikle ruhlardan izin ister.
Özellikle lüks otel & AVM’lerin önüne ise ruh evlerinin daha görkemli versiyonları olan Ganeşa ve Brahma gibi Hindu tanrılarının heykelleri konulur. Bangkok’taki Erewan mabedi ve Central World Plaza önündeki heykeller konudaki en önemli örneklerdendir.
Erawan otelinin inşası sırasında çok sayıda aksilik yaşanmıştır. Yaşadıkları ağaçların kesilmesinden dolayı ruhların kızgın olduğunu düşünen yatırımcılar, otelin önüne bir Brahma heykeli inşa ettirmişlerdir. Heykelin konulmasından sonra aksiliklerin son bulduğunu duyan Taylar, dilekte bulunmak için buraya akın etmeye başlamışlardır.
İyi şans, bir sınavda iyi sonuç almak, aşk, piyangoyu kazanmak gibi kısa dönemli amaçları olan Taylar, Erawan mabedi gibi yerlere gelerek tanrı heykellerine çiçek, tütsü & mum gibi adaklar adarlar.
Özellikle yaşlı ağaçlarda çok güçlü ruhların yaşadığına inanılır ve bu ağaçlar etraflarına renkli bezler sarılarak kesilmemeleri için işaretlenirler. Kimi zaman ağaçların önüne adak adanması için sunaklar da konulur.
İnsanlar bu ağaçların önünden geçerken mutlaka ruhları saygıyla selamlarlar. Kimi zaman milli piyango sonuçlarını öğrenmek gibi niyetlerle bu ruhlarla iletişime geçmeye çalışan insanlar da olur.
Tıpkı ağaçlarda olduğu gibi, longtail (uzun kuyruk) adı verilen Tay usulü teknelerin önlerine de renkli bezler bağlanır. Bunun amacı denizde yaşayan ruhları mutlu kılmak ve dolayısıyla güvenli bir yolculuk sağlamaktır.
Ruhların yanı sıra hayaletlerin de Tayland kültüründe önemli bir yeri vardır. Phi adı verilen hayaletler iyi veya kötü huylu olabilirler. Doğum yaptığı sırada ölmüş olan Mae Nak muhtemelen en meşhur Tay hayaletidir. Başta kadınlar olmak üzere çok sayıda insan Mae Nak’ın türbesine gelerek adak adarlar. En popüler adak sebepleri çocuk isteği ve kocaların askerlik hizmetinden muaf tutulması isteğidir.
Tayland’da yüzlerce çeşit hayalete inanılmaktadır ve her hayaletin farklı karakteristik özellikleri vardır. Kimi hayaletlerin insan bedenlerini ele geçirebildiklerine de inanılır. Hayaletleri çıkartmak için güçlü Budist keşişler çeşitli ayinler düzenlerler. Hayalet öykülerinin Tayland filmleri ve dizilerinde de önemli bir rolu vardır.
Ruhlarla iletişim kurabildiklerine inanılan falcılara ve astrologlara da Tayland toplumunda sıkça başvurulur. Kraliyet ailesinin kendi astrologları vardır ve önemli kararlar alınmadan önce astrologlara danışılır.
Muskalar animist dönemden kalma diğer bir gelenektir. İyi şanstan, kurşunlardan korunmaya dek birçok beklenti için muskalar kullanılır. Piyasada yaklaşık 15 tane muska dergisinin olması, muskaların Taylar için ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi.
Özellikle Bangkok’taki Wat Mahathat tapınağının duvarları dışındaki Phra Chan caddesinde kurulan açıkhava pazarında bu kültürü en iyi şekilde gözlemlemek mümkün. Burada yüzlerce insan büyüteçlerle tezgahlarındaki muskaları inceliyorlar ve de ne kadar değerli olduklarını anlamaya çalışıyorlar.
Yantra adı verilen kutsal dövmeler iyi şans için kullanılan animizm kökenli bir başka bir yöntem. Geçmişte büyücüler tarafından bambu çubuklarla yapılan dövmeler günümüzde Budist keşişler tarafından yapılıyorlar. Bu dövmelerin koruyucu veya iyi şans getirici özellikleri olduğuna inanılmaktadır.