Tay halkları daha sonraki dönemlerde göç ettiği için, günümüzde Tayland’ın bulunduğu bölge uzun süre başka uygarlıkların kontrolünde olmuştur.


7-10. yüzyıl

tayland-dvaravati-kralligi

dvaravati-srivijaya-kralliklari-haritasi

Bölgedeki bilinen ilk büyük güç 6. yüzyıldan itibaren hüküm sürmüş Dvaravati Krallığı‘dır. Mon halkının yaşadığı krallık Theravada Budizmi inancına sahipti.

8. yüzyılda Güney Tayland bölgesi Sumatra adası kökenli Srivijaya Krallığı‘nın kontrolüne geçmiştir. Srivijaya Dravati’den farklı olarak Mahayana Budizmi’ni benimsemişti.


9-12. yüzyıl

tayland-phanom-rung-tapinagi

khmer-imparatorlugu-haritasi

9. yüzyıldan itibarense bölge Kamboçya merkezli Khmer İmparatorluğu‘nun kontrolüne geçmiştir. Khmerler bölgeyi uzun bir süre Angkor şehrinden yönetmiş ve Phanom Rung gibi görkemli tapınaklar inşa etmişlerdir.

Güney Çin’deki Yunnan bölgesi kökenli oldukları düşünülen Tay halkı ise 10. yüzyıldan itibaren Laos üzerinden bölgeye göç etmeye başlamıştır. Khmer İmparatorluğu kontrolü altında yaşayan Taylar 12. yüzyıl sonlarında bölgedeki baskın nüfus olmuşlardır.


1238-1448

sukhothai-tayland

tayland-sukhothai-kralligi-haritasi

13. yüzyılda Khmer İmparatorluğunun zayıflamasıyla birlikte bölgede çeşitli Tay şehir devletleri ortaya çıkmıştır. 1238 yılında kurulan Budist Sukhothai Krallığı ilk önemli Siyam devleti olarak kabul edilmektedir. Başkenti Sukhothai şehri olan krallık uzun süren bir refah dönemi geçirmiştir.

Kuzey Tayland merkezli Lanna Krallığı & Orta Tayland’daki Lopburi Krallığı aynı dönemde hüküm sürmüş diğer Tay şehir devletleridir.


1350-1767

ayutthaya-wat-phra-si-sanphet-tapinagi

tayland-ayutthaya-kralligi-haritasi

Sukhothai’nin rakip Tay şehir devleti Ayutthaya Krallığı kontrolüne girmesiyle birlikte Siyam’ın başkenti Ayutthaya şehri olmuştur. Nehirlerle çevrili olduğu için doğal bir korumaya sahip olan Ayutthaya Asya’daki en önemli ticaret merkezlerinden biri haline gelmiştir. Ayutthaya şehrinde başta Portekiz olmak üzere birçok Avrupa ülkesi de ticari faaliyette bulunmuştur.

18. yüzyılda 1 milyon kişilik nüfusa sahip olan Ayutthaya’nın bu dönemde dünyanın en kalabalık şehri olduğu tahmin edilmektedir. Yaklaşık 400 yıl süren bir refah döneminin ardından 1767 yılında Ayutthaya şehri Burma’dan gelen istilacılar tarafından işgal edilmiş ve yakılıp yıkılmıştır.

1768-1782

bangkok-wat-arun-tapinagi

Ayutthaya’nın işgalinden sonra 1769 yılında general Taksin başkenti günümüzde Bangkok sınırları içerisinde yer alan Thonburi‘ye taşımıştır. Şehrini ünlü Wat Arun tapınağının etrafında kuran ve kendini kral ilan eden Taksin, Burmalılar tarafından istila edilen toprakları geri aldığı gibi Kamboçya’yı ve Laos’un büyük bölümünü de kontrol altına almıştır. Ancak sonraki yıllarda akli dengesi giderek bozulan Taksin, generallerinden biri olan Çao Praya Çakri tarafından tahttan indirilmiş ve idam edilmiştir.

1782-1804

bangkok-wat-phra-kaew-tapinagi

tayland-siyam-kralligi-haritasi

Tahta çıkan ve I. Rama adını alan Çakri, günümüzdeki Tayland kralı IX. Rama’nın da dahil olduğu Çakri Hanedanı‘nı başlatmıştır. Yeni kralın ilk icraatı nehrin batı kıyısında bulunan Thonburi şehri Burma’dan gelebilecek saldırılara karşı korunmasız olduğu için, başkenti nehrin doğu kıyısına taşımak olmuştur.

Rattanakosin isimli bu bölge kazılan kanallar sayesinde bir ada halini almıştır ve Bangkok’un temelleri burada atılmıştır. Rattanakosin’de Ayutthaya yeniden canlandırılmaya çalışılmış ve Wat Phra Kaew gibi görkemli tapınaklar inşa edilmiştir. Sonraki krallar olan II. Rama ve III. Rama Siyam Krallığı‘nın genişlemesini sürdürmüşlerdir.

1804-1868

tayland-kral-ve-ben-filmi

Mongkut olarak bilinen kral IV. Rama’nın izlediği denge politikaları sayesinde, Avrupa ülkelerinin Hindiçin bölgesinde kolonileştiremedikleri tek ülke Tayland olmuştur. Hayatı ünlü Kral ve Ben filminde işlenmiş olan Mongkut Fransa ve İngiltere’nin arasındaki rekabetten yararlanmıştır.

Bu sayede Tayland komşuları Burma, Kamboçya, Laos ve Vietnam’ın aksine asla bir Avrupa kolonisi olmamıştır ve bu günümüzde dahi Taylar için büyük bir gurur kaynağıdır. Ancak Tayland bu dönemde kolonileştirilmediği halde toprak kaybına uğramıştır.

1868-1910

tayland-krali-chulalongkorn-rama-v

tayland-kralligi-haritasi

Çulalongkorn olarak da bilinen Kral V. Rama babasının denge politikasını devam ettirmiş ve ayn zamanda ülkesini batı standartlarına getirmek için köleliği kaldırmak gibi önemli reformlara imza atmıştır. Tayland’ın Atatürk’ü denilebilecek Çulalongkorn’a karşı Tay toplumunda çok büyük bir saygı beslenmektedir. Neredeyse bir yarı-tanrı olarak kabul edilen Çulalongkorn’un heykelleri kimi tapınaklarda Buda heykelleri ile yan yana bulunmaktadır.

Çulalongkorn tıpkı babası gibi batılı devletlerle denge politikasını sürdürmüştür ancak kendi döneminde de toprak kaybı olmuştur. Laos ve Kamboçya’yı Fransızlara vermek zorunda kalan Tayland günümüzdeki sınırlarına çekilmiştir.

1932-1941

bangkok-demokrasi-aniti

1932 yılında kansız bir devrim sonucunda mutlak monarşiden parlamenter monarşiye geçilmiştir. Bangkok’ta bulunan ünlü Demokrasi Anıtı bu olayın şerefine inşa edilmiştir. 1939 yılında ise ülkenin adı Siyam yerine Tayland ile değiştirilmiştir.

1941-1973

kanchanaburi-savas-mezarliklari

II. Dünya Savaşı sırasında Tayland kısa bir dönem Japon İmparatorluğu işgali altında kalmıştır. Japonların, daha önce Fransız ve İngiliz devletlerine kaybedilen toprakları geri kazanma vaadi üzerine Tayland Mihver Devletlerine katılmış ve 1942 yılında Müttefik Devletlere savaş ilan etmiştir. Bu dönemin izleri Kanchanaburi gibi şehirlerde gözlenebilir. Aynı isimli bir filme de konu olmuş ünlü Kwai Köprüsünün parçası olduğu Tayland-Burma demiryolunun inşası sırasında 200,000 Asyalı işçi ve 60,000 savaş esiri ölmüştür.

1947 yılında Japonya yanlısı general Phibun Songkhram tarafından darbe yapılmıştır ve 26 yıl sürecek bir askeri cunta yönetimi başlamıştır. Soğuk Savaş süresince ABD müttefiki olan Tayland’da konuşlanmış Amerikan askeri sayısı 1968 45,000’i bulmuştur. Tayland Kuzey Vietnam ve Laos’a yapılan Amerikan saldırıları için üs olarak kullanılmıştır. Günümüzde dünyanın önde gelen seks turizmi merkezlerinden olarak bilinen Tayland’ın bu durumunun temelleri Pattaya ve Bangkok gibi yerlerde konuşlandırılmış Amerikan askerleri sayesinde atılmıştır.

1973-2001

bangkok-14-ekim-aniti

14 Ekim 1973 tarihinde milyonlarca demokrasi yanlısı, Thanom Kittikachorn’un liderlik ettiği askeri diktatörlüğüne karşı Bangkok’ta bir araya gelmiştir. Ancak askerler çatılardan kalabalığın üzerine ateş açmış ve yüzden fazla gösterici hayatını kaybetmiştir. Olaylardan sonra cunta düşmüş ve Tayland parlamenter demokrasiye geri dönmüştür. Bu tarihin anısına, olayın gerçekleştiği bölgeye daha sonra bir anıt da inşa edilmiştir.

Ancak bu tarihten sonra ordu yeniden yönetime el koymuştur. 1976 yılında Thammasarat Üniversitesindeki olayların kanlı bir şekilde bastırılması sonucu onlarca öğrenci yaşamını yitirmiştir. Bu olaylarla birlikte iyice radikalleşen öğrencilerin önemli bir kısmı Tayland Komünist Partisine katılarak ormanlarda gerilla mücadelesine başlamışlardır.

2001-2007

tayland-tsunami-felaketi

Ülkenin geleceğini derinden etkileyecek olan eski polis komiseri Taksin Şinavatra 2001 seçimlerden galip çıkmış ve bir koalisyon hükümeti kurmuştur. Popülist ve neo-liberal politikalar izleyen Şinawatra özellikle Isaan gibi fakir kırsal kesimlerde büyük bit popülarite sahibi olmuştur. Ancak 2006 yılında Şinawatra yurtdışında iken askerler bir kez daha yönetime el koymuşlardır. Büyük çapta yolsuzluk yapmakla suçlanan devrik başbakan halen sürgünde yaşamaktadır. Darbe döneminden sonra Tay toplumunda derin bir kamplaşma meydana gelmiştir.

2004 Hint Okyanusu depremi ve tsunamisi sırasında en çok can kaybı yaşanan ülkelerden birisi de Tayland olmuştur. Felaket sonrasında ülkenin turizm endüstrisi de büyük zarar görmüştür.

Aynı dönemde, Güney Tayland’ın Malezya sınırında bulunan Müslüman ağırlıklı bölgelerde silahlı bir mücadele başlamıştır. Geçmişte Pattani Sultanlığı isminde Malay kökenli Müslüman bir sultanlığın bulunduğu bölge, Malezya’yı kontrolü altında tutan Britanya İmparatorluğu ile 1909 yılında yapılan bir antlaşma sonucunda Tayland kontrolüne geçmiştir. Ancak Tayland’ın asimilasyon politikaları sonucunda bağımsızlık talepli çeşitli direniş hareketleri ortaya çıkmıştır. Günümüzde Pattani, Yala ve Narathiwat bölgelerindeki şiddet dalgası hız kesmeden sürmektedir.

2007-2011

bangkok-2008-havaalani-isgali

Darbe sonrası dönemde toplumda büyük bir kamplaşma meydana gelmiştir. Şinawatra’nın politikalarından memnun olmayan Bangkok merkezli orta kesim ve burjuvazi sarı gömlekliler olarak da bilinen PAD içerisinde, özellikle kuzey ve kuzeydoğudaki kırsal kesimlerde yaşayan Taksin yanlıları ve diğer rejim muhalifleri ise kırmızı gömlekliler olarak da bilinen UDD içerisinde örgütlenmişlerdir.

2007 yılında darbe sonrası yapılan ilk genel seçimleri Şinavatra yanlısı Samak Sundaravej kazanmıştır. Bu sonuçtan memnun olmayan sarı gömlekliler büyük protesto gösterileri düzenlemiş ve Suvarnabhumi Uluslararası Havaalanını haftalarca işgal etmişlerdir. Olaylar sonrasında seçimlerde hile yapıldığı gerekçesiyle 2008 yılında anayasa mahkemesi Samak Sundaravej’in görevine son vermiştir ve sarı gömleklilerin olumlu baktığı muhalefetteki Demokrat Parti lideri Abhisit Vejjajiva başbakanlık görevine getirilmiştir.

Ancak bu değişiklikten memnun olmayan kırmızı gömleklilerin 2010 yılında Bangkok şehir merkezini aylarca işgal altında tutmaları sonucu büyük olaylar çıkmıştır. Mayıs ayında doruğa ulaşan şiddet dalgası sonucunda onlarca sivil ve de asker ölmüştür. Bangkok’ta büyük bir maddi zarar meydana gelmiş ve turizm endüstrisi de büyük darbe almıştır.

2011-2014

tayland-basbakani-yingluck-shinawatra

Olaylar sonrasında erken seçime gidilmesi kararlaştırılmıştır. 3 Temmuz 2011 tarihinde yapılan seçimleri Taksin yanlısı Pheu Thai partisi kazanmıştır. Devrik lider Taksin Şinawatra’nın kız kardeşi Yingluck Şinawatra’nın önderlik ettiği parti bir koalisyon hükumeti kurmuştur.

Ancak sarı gömlekliler Şinavatra ailesi karşıtı gösterilere devam etmişlerdir. Sürgündeki Taksin Şinavatra’ya af öngören bir yasa tasarısı sebebiyle 2013 yılında gösteriler doruğa ulaşmıştır. 2014 yılında sarı gömlekliler Bangkok’un kritik yerlerini işgal altına almışlardır. Yaşanan olaylardan sonra Mayıs anında anayasa mahkemesi yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle Yingluck Şinavatra’yı ve bazı bakanları görevinden almıştır.

22 Mayıs tarihinde ise Tayland ordusu bir kez daha ülkenin yönetimine el koymuştur.